BEKLEMEK

Her birimiz bir şeyler bekliyoruz.

Çocuk doğar anneden sevgi, babadan şefkat bekler. 
Biraz büyür çevresinden ilgi bekler.
Kardeşleri olur, kardeşlerinden kardeşlik bekler.
Öğrenci olur, öğretmeninden 'aferin' bekler.
Çalışır, patronundan 'hak'kını bekler.
Vatandaşı olduğu ülkesinden adalet bekler.
Sevgilisinden sevilmeyi bekler.
Çocukları olur, çocuklarından saygı bekler.
Dua eder, Var Eden'e 'kabul' bekler.
Yola girer yolun bitimini bekler.
Yoldaşı olur, yolun yoldaşından yoldaşlık bekler.
Tohum eker, yeşermesini bekler.
Geçmiş negatif, bugün negatif ise pozitif için yarını bekler.
Her yaşamın bilinmez bir süresi olduğunu bilir, sürenin hitamını bekler.

Beklemek...
Beklemek...
Beklemek...

Hayat koşturmacasında hep bir şeyleri bekler buluyoruz kendimizi. Aslında beklemek; hayata tutunmamızı tetikliyor. Bir de beklemeyi eğlenceli hale getirip pozitif olarak, isteyerek yapabiliyorsak bu bekleyiş anın hamurunda yoğrulup insani yönümüzü geliştiriyor,değiştiriyor ve güzelleştiriyor.

Yeni bekleyişlere 'merhaba' diyoruz. Aynı heyecan, aynı çaba... İnsani yönümüzü sürekli tekamül ettiriyoruz.

Her gün güneş doğuyor ama bir gün güneşin doğuşunu seyretmek için güneşin doğuşunu beklemek, o anın doya doya tadını çıkarmak beklemeye değer olsa gerek...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİZ

TAHAMMÜL

AYNALAR