DÜŞÜNCELER

Hep konuşuyoruz.  Nasıl? Nasıl?Nasıl?  Sonra 'Sabır' diyoruz. 'Sabır' Ekonomi? Eğitim? Adalet? Ülkemizi konuşuyoruz. Toplumumuzu konuşuyoruz.İnsanımızı konuşuyoruz. Konuşurken kişileri, şunu, bunu konuşmuyoruz. Türkiye'mizi konuşuyoruz.  Öyle bir hal almış ki; 'a' desek, 'Sen 'b' karşıtısın' , 'b' desek, 'Sen 'a' karşıtısın' diyenleri duymuyoruz, duymamış oluyoruz. Biz ne 'a' yız, ne de 'b'. Biz bizi konuşuyoruz. Kim kendini 'BİZ' hissediyorsa... Biz; asırlardır bu topraklarda açlığı, tokluğu, ağlamayı, gülmeyi birlikte yaşamış insanlarız. Biz; 'bir' olmak istiyoruz. Her vatan evladının  -Ekonomi -Eğitim -Adalet hususunda katkısı olmasını arzu ediyoruz.  Her fert; evvela kendinde, sonra çevresinde bu ışığı yakarsa bizim; ekonomi, eğitim ve adalet hususunda Nasıl? sorusunun cevabını bulmuş olacağız. Enerjimizi; bize faydası olmayan, bizi geri çeken, birbirimizi karşı karşıya getiren, olay...

Toplum olarak birlikte başarırız. Her zorluğun üstesinden geliriz. Biz necip bir milletiz. Beraber ağlar, beraber güleriz. "Üzüm üzüme baka baka kararır" der atalarımız. Biz öyle bir olalım ki içimizdeki ayrılıklar da birliğimizde birlensin.  Kardeşlik türkülerimiz çalsın. Davul zurna ile meydanlarda oynansın. İkiliklerimiz birlensin. Çoklarımız azla paylaşsın. Az olan çoka çabalasın. Öyle bir olalım ki; umutsuz ferdimiz kalmasın. Topraklarımızda insanımız gibi verimli. Birbirimizle değil toprakla uğraşalım. Ekelim, biçelim, hasat edelim. Alalım, verelim, ticaret edelim. Öyle bir olalım ki; ekilmedik toprağımız, yapılmadık ticaretimiz kalmasın. Adalet'i elden bırakmayalım. Adalet'e sarılalım. Adil olalım. Adil olanlara destek olalım. Öyle bir olalım ki; adaletimizle tüm dünyaya örnek olalım. Güneş gibi doğal enerji memleketimizde alabildiğine var. Sonuna kadar faydalanalım, faydalandıralım. Öyle bir olalım ki; güneşin bir zerresini bile zayi etmeyelim. Ormanlarımıza s...

Esnaf vardır; güler yüzlüdür. Esnaf vardır; müşteri ne derse desin topu göğsünde yumuşatmasını bilir.  Esnaf vardır; alçak gönüllüdür.  Esnaf vardır; komşu ve rakip esnafları menfaatleri için kötülemez. Esnaf vardır; çocukla çocuk, yetişkinle yetişkin olur. Esnaf vardır; yaradılanı yaradan'dan ötürü sever. Esnaf vardır; alanda uygun alır, satanda fahiş kar gözetmez. Esnaf vardır; sosyal projelerde yer alır, bazılarına öncülük eder. Esnaf vardır; mahalle sakinlerini tanır, onları korur, sahip çıkar. Esnaf vardır; yalan söylemez. Esnaf vardır; dolandırmaz ve dolandırılamaz. Esnaf vardır; terazisi doğru tartar. Esnaf vardır; ticarette helali gözetir. Esnaf vardır; işinde yeniliklere açıktır. Esnaf vardır; işyeri ve ürünleri temizdir. Esnaf vardır; adres soran vatandaşa yardımcı olur. Esnaf vardır; çalışanının hakkını verir. Esnaf; toplumumuzun temel dinamiklerinden olup gurur kaynağımızdır. Esnaflara Selam Ola...

Güven; tereddütsüz inanmak, negatif düşünmemektir. Güvenin olduğu yerde yakınlık ile beraber koşulsuz destek de vardır. Emin olma durumudur. Bir insan ki ilk önce kendine güvenir. Kendinden emin olur. Kendinden emin olan güvenilir insana; ailesi  çevresi  toplumu da güven duyar. Bir aile ki; tüm bireyleri hem kendilerine, hem birbirlerine karşı güvenilirdir. Böyle bireylerin ve ailelerin olduğu toplumda güvenilir olur. Bu güvenin tezahürü; huzurdur. Kendini güvenli hissetmek demek; ne olursa olsun zarar gelmryeceğini bilmek ve o güven ile rahatlamak ve emin olmaktır. Güvende iki taraf vardır. 1-Güven duyan 2-Güven duyulan Bu iki tarafın birbirlerine karşı güvenleri ile alakalı 3 yönü vardır; 1.Her iki taraf da birbirine güven duyar. Bu en sağlıklısıdır. Olması gerekendir. 2.Sadece 1 taraf güven duyar. Bu durum her iki taraf için de sağlıklı olmaz. Bir taraf hep güveni sorgulamakla geçer. Diğer taraf güvensizliği duvar edinir. 3.Her iki tarafda birbirine güven duymaz. Tam bir g...

Ahlak; toplumun "doğru" yada "iyi" diye nitelendirdiği değerler topluluğudur. Bir arada yaşama kurallarıdır. Söz konusu kuralların başında; başkalarına saygı göstermek gelir. Tüm insanlar eşittir ve özgürdür. Bu eşitlik ve özgürlüğe her bireyin saygı göstermesi gerekir.  Birey; rahatsız edilmek istemiyorsa, rahatsız etmek ahlak dışıdır.  Birey; uyardığı halde hoşlanmadığı şeylerin yapılması ahlak dışıdır. Birey; ölçü ve tartıda hile yapıyorsa ahlak dışıdır. Birey; adil davranmıyorsa ahlak dışıdır. Birey; diğer bireylere yardım yapılacağı yerde yardım etmemesi ahlak dışıdır. Birey; büyüklerine ve üstlerine saygı göstereceği yerde saygı göstermemesi ahlak dışıdır. Birey; söz konusu bireyin olmadığı yerde ve yüzüne söyleyemediklerini arkasından konuşması ahlak dışıdır. Birey; emanete riayet etmiyorsa ahlak dışıdır. Birey; toplumda hayasızlıkta bulunması ahlak dışıdır. Birey; diğer bireyleri aldatması ahlak dışıdır. Birey; verdiği sözde durmaması ahlak dışıdır. Birey; d...

Kabul etmek; bir şeye isteyerek yada istemeyerek razı olmak, onaylamak. Kabul etmek; anı yaşamaktır. Kabul etmek; her ne oldu ise olanı kabul edip, anı yaşayarak anın gerektirdiği hal ve davranışın tadını çıkarmaktır. İnsanları olduğu gibi kabul etmek, mutluluğun başlangıcıdır. Tabiki ilk önce insanın kendisini olduğu gibi kabul etmesi gerekir.Kendini kabullenen insan kendisi ile barışıktır.Kendisi ile barışık olan insan toplumu oluşturan bir birey olarak topluma iletişim, sağlık ve mutlulukta önemli katkılarda bulunur. Kabul etmenin ölçüsü; empatidir. İç huzuru destekler. Düşüncelerimize veya çevremize gelen olumsuzluklar veya geçmişi bir defa kabul ettiğimizde;  beynimiz ona bir tik atarak aynı olayları sorun olarak getirmez. Kabul etme sağlanamadığında ne olur? Sorun olur. Sorunla baş etmek için mücadele başlar. Mücadele sorunu besler. Bu kısırdöngüye dönüşür. Sorun mücade arasında bir bakmışsınız çok küçük olan bir sorun, mücadelenin beslemesiyle çok büyük bir sorun olmuş. Çevr...

Teşekkür'ün kökü; Şükür'dür. Şükre vesile olma hali. Aynı anda varlığa teşekkür, Var Eden'e Şükür. Şahsımızda, ailemizde, toplumumuzda ve yaşadığımız evrende teşekkür edeceğimiz, Var Eden'e şükür edeceğimiz öyle çok doneler var ki... Trafikte size yol verene teşekkür etmeniz, teşekkür ettiğiniz kişiye insanlık adına aidiyet duymasına vesile olur. O da kopyalama ile başkalarına teşekkür eder, kopyalama çoğaldıkça toplum aidiyeti kişilerde hazine olur. Var Eden'in bizi İnsan olarak Var etmesi O'na karşı şükür etmemizin en somut gerçeği... Nefes alıp vermemiz başlı başına şükür vesilesi... Bunları çoğaltmanın tezahürü; kaliteli yaşam kapısı. Toprak... Hava... Su... Ateş... Teşekkür ve Şükür.... Sunulanlara teşekkür... Anı yaşamaya ve ana teşekkür... Kendi hayatına teşekkür... Karşılıksız sevgiye, karşılıksız  tebessüme, karşılıksız hediyeye teşekkür... İnsanı insan yapan değerlere teşekkür...

Saygı; Sevgi'nin tezahürü.Dikkatli, özenli ve ölçülü davranma kabiliyeti. Yaşanılması ve öğretilmesi gereken davranış biçimi. Birey ve toplum hayatı için en önemli unsurlardan biri. Birlikte yaşamanın ölçütü. Saygıda en önemli kriter; ölçüdür. Nereye yöneleceğinin çerçevesi; ölçüdür. Her şeye saygı duyulur mu? Cevap: Ölçü. Kişi; ilk önce kendine saygı duyarak, evrensel insani duyguları özümseyerek, kültürel değerleri objektifleştirerek kişi kendisindeki saygı ölçüsüne değerler oluşturur. Bir olayla karşılaştığı anda o değerleri tarayarak ortaya bir davranış sergiler. Bu davranış; kişinin saygısıdır.  İki farklı fikre sahip 2 kişinin fikirleri için birbirlerine yükselmeden, kırmadan, dökmeden tartışabiliyorlarsa birbirlerine saygılıdırlar diyebiliriz.  İnsanları olduğu gibi kabul etmek saygıda kişisel mutluluğu kazandırdığı gibi kişilerin benzer davranış göstermeleri ile toplum;  mutluluğu kazanmış olur.