DÜŞÜNCELER

Rüzgar eser, gül kokar, bülbül öter... Her şey vakt-i zamanında. Meşguliyet; vaktin verimliliği. Zaman; bilene. Akar damla damla. Dolar damla damla. Arkı açarsan boşalır kova kova.  Su akar, gül biter, diken çıkar, bülbül doğar...Zaman geçmedi bil. Vakit aynı. Düşünce; tekamül... O geldi. Çözüldü zaman. O var. Ben yokum uyan. Olmuş, varmış, yokmuş, sonmuş... Kelimeler... Düşünceler... Selam...

Görsem yüzünü gördüm derim Gören olmuş mu bilmem derim Tarife sığmaz sevdiğim derim Yüzünü açsanda açmasanda İncecik perde  ne olsada Olsada bir olmasada İster dünyada ister uzayda İstkamet sana doğru Bülbülüm, sen gülüm Gülüm, sen bülbülüm Sensin benim sümbülüm Seni söyler, seni gözlerim

Sende kaldım bir an Sende duruyor zaman Ne geçmiş ne gelecek Seninle an bu an Seni görüyorum seni Sessizlik kaplıyor bedeni Tariflere sığmıyor Her an arıyorum seni Gecede gündüzde farksız Sıcakta soğukta farksız Eşsiz sevgin ebedi Bugün yarın farksız Gül toplasam sana Bahtiyarlık bana Toprak, güneş, su Gül der bana Var olan sensin Yok olan benim Ötelerden bir fasıl  Titriyor bedenim Ümit kavuşmada Sular durulduğunda Anda bülbüller öter Yeşil ağaç dalında Ne rüzgar ne kaya Yine düştü paya Beklemek beklemek İster uzay ister dünya Güzeldir her olan İyidir senle olan Geziyor alemlerde Muhabbet dolan

Aşk; arapça "aşeka" dan gelir. Aşeka; bir sarmaşığın adıdır. Bu öyle bir sarmaşık ki; ağacı saran, besleyen, zamanla kurutup öldüren bir sarmaşıktır. Bütün kapılar sevgi ile açılır ama içeriye aşk ile girilir. Aşk; nefesini tutmadır. Aşk; kendini unutmadır. Aşk; sevdiğin olmadır. Aşk; hal değişimi Aşk; yok olma hali  Aşk; var olmadır. Aşk; birleşmedir. Aşk; bütündür. Aşk; bugündür. Aşk; tarif edemediğin Aşk; gelipte göremediğin Aşk; görüpte ulaşamadığın Aşk; ulaşıp anlayamadığın Aşk; anlatamadığındır. Aşk; hem ateşdir hem sudur Aşk; hem güldür hem bülbül Aşk; ne yazılır ne okunur Aşk; her daim yaşanır. Aşk; birlemektir. Aşk; sabırdır. Aşk; şükürdür. Aşk; gözyaşıdır. Aşk; seher yelidir. Aşk; ağızsız dilsiz konuşmadır. Aşk; resimsiz anlatmadır. Aşk; derttir,  Aşk; dermanı Aşktır. Aşk; yakınmamaktır. Aşk; benzemektir. Aşk; susmaktır. Aşk; O'dur...

Otogarda 8 yaşlarında bir çocuk taksicinin yanına gelir.  -Abi babam telefonda seninle görüşmek istiyor.  Telefonda baba taksiciye  -Adresime çocuğumu getirir misin?. Taksici adrese çocuğu götürür. Baba gelir. Taksimetreye bakar. Taksicinin kulağına eğilir. -Beni çocuğumun yanında rezil etme. Diğer yandan taksiciye eksik parayı uzatır. Çocuğun babası zor durumda olan bir baba.Parası eksik kalmış. Taksici de hem baba hemde insan. Empati kurarak olan parayı alıp uzaklaşıyor. Baba...Bebeklerin ilk söyledikleri kelimelerinden biri.Ne de tatlı söylerler. İki Ba'yı ayrı ayrı söylerken birlikte söylenildiği anlamı verdiği gibi babaya daha da ötelerde anlamlar katar. Baba vefat etti mi evlat 'yetim' olur. Baba dağ gibidir. İnsana gölgesi yeter. Babadır evladı sarıp sarmalayan, Babadır evlada; sevgiyi, şefkati, merhameti, affetmeyi öğreten. Babadır direği evin.  Babadır aynası evladın. Babadır evladın arkasında duran. Babadır evladın bir sözü ile bazı şeylerden vazgeçen....

Dışarıda bilmem kaç derece sıcaklık. Gördüklerim terliyor, ben üşüyorum.  Amansız takip, inadına gökyüzü. Buram buram gül kokusu Tutunmaya çalışıyorum.  Sonsuzlukta... Üşüyorum.  Hayat diyorlar, sırat diyorlar. Eldivenler elimde Bir titreme var bedenimde Ansızın, apansız üşüyorum.  Temizdi niyetim. Zerrece şüphem yok. Var Eden'deni bekliyorum. Giydim tekamül gömleğini Halimde şükür, üşüyorum  Ağızsız, dilsiz, sessiz bir düş Gülümsüyor mor fırtına Eflatun bir zelzele yer sallıyor Alabildiğine üşüyorum.  Düşünmeye ramak kalmışken Ay yıldızla resim çiziyor. Her taraf kırmızı  Duvarlar şeffaf Sükune erdi bedenim Üşüyorum.  Ne dağ kaldı ne deniz Ne karınca ne bülbül Ne güneş ne galaksi Ne lale ne gül Uyandım Üşüyorum.  Unuttum üşümeyi Hatırladım bir an Silindi tekrardan Kalmadı başka bir şey Üşüyorum.