DÜŞÜNCELER

Tahammül; kökü ' hamal'. Yüklenmek, dayanabilmek, katlanabilmek. Birbirimize ne kadar tahammül edebiliyoruz.  Toplumumuzun bir kısmı patlamaya hazır bomba gibi.  En çok yaşanan yerlerden biri; Trafik. Sarı ışığa tahammül edilemiyor. Yola burun farkı ile giren araca tahammül edilemiyor. Ödeme sırasına tahammül edilemiyor. Siyasi kutuplaşmaya tahammül edilemiyor. Takım taraftarlığına tahammül edilemiyor. Edenler de var tabiki. Onlara saygımız sonsuz. Tahammül sevgi ile bezendiği zaman tahammülsüzleri düşünceye, düşüncede tahammüle yöneltir. Aynı dünyada yaşıyor, aynı havayı soluyoruz. Birbirimize her konuda olduğu gibi tahammül konusunda da yardımcı olmalıyız. Her birimiz örnek davranış göstererek tahammülsüzlerin azaldığı ve olmadığı bir toplum haline gelmemiz çok yakındır. Yeterki tahammülde sebat gösterelim. Tahammülü; Sevgi ile yoğuralım. Çevremize; Saygı ile sunalım.

İnsanlık... Bin yıllar olmuş İnsanlık Tarihi... Yaşamış olduğumuz Miladi; 2024 yılında kan, vahşet, bomba vs gibi negatif, insanlık dışı olayların yaşanıyor olması, İnsan olan herkesi üzmektedir. Üzüntü duymayan İnsanlık adına kendini sorgulamalıdır. İnsan olarak yükümlülüklerimiz var. Bizleri Var Eden'e verdiğimiz sözler var. Biz BİR'iz. Bize her ne olursa bunu unutuşumuzdan oluyor.  Öldürmeye değil yaşatmaya, Vurmaya değil kaldırmaya, Yok etmeye değil, Var etmeye, Ağlatmaya değil, güldürmeye, Mutsuzluğa değil, mutluluğa... Çok zor değil A, Çok zor değil B, Çok zor değil C, Her nerede yaşıyorsan, her kimsen; Çok zor değil Ey İnsan. Mademki İnsanız. Bizden beklenende İnsani davranışlar... En baştada Sevgi ve Saygı.  Bir insan; bir insan evladına gül kokusu yerine barut kokusu koklatıyorsa... bu tabloya yaşadığımız bu dünyada diğer insanlar sevgi ve saygı ağını öremiyorsa...İnsanlık olarak sorumluyuz.  Savaşı istemeyenlerin çokluğu, savaşdan beslenenleri vazgeçirmiyorsa, ç...

Sondan başlamak. Hedefi olmuş gibi yaşamak. Son; yolu tetikler. Yaşam kolaylaşır. İlk ile son arasındakilere takılmaz insan.

İyi olsun diye çabalarız. İyiyi bulsun. İyilik olsun.  Doğru olsun diye direniriz. Doğruyu bulsun. Doğruluk olsun.  Güzel olsun diye bekleriz. Güzeli bulsun. Güzellik olsun. 

Bir şey bitince bir şey başlar. Bir şey başlayınca bir şey biter mi? Her şey bir şeye olduğu gibi bir şey her şeye işaret ediyor. Güzel olan her şey kendi güzellikleri içerisinde. 

Ya geliyordu. Ya gidiyor.  Ya yürüyordu. Ya oturuyor. Ya gülüyordu. Ya ağlıyor. Ya mutluydu. Ya hüzünlü. Ya yazdı. Ya kış. Ya Ademdi. Ya Havva. Ya Yusuftu. Ya Züleyha. Ya akıyordu. Ya durağan. Ya uzundu. Ya kısa. Ya masaldı. Ya roman Ya yaşamdı. Ya ölüm. Ya beyazdı. Ya siyah. Ya...

Gün ola bayram ola.  Gün ola dost yüzünü aça.  Gün ola yol o yol ola.  Gün ola o yar yoldaş ola. Gün ola bahar ola.  Gün ola sükut ola.  Gün ola yar ola. Gün ola yar o yar ola. Gün ola derman ola. Gün ola şifa bula. Gün ola yönsüz ola.  Gün ola her yön ola. Gün ola bir ola. Gün ola bir tek ola. Gün ola kapılar açıla. Gün ola nimetler sunula. Gün ola nimet o ola. Gün ola aşk dola. Gün ola gül dola. Gün ola bülbül ola. Gün ola dile gele. Gün ola gire menzile. Gün ola murad ola. Gün ola niyet ola. Gün ola sır ola Gün ola hazine ola. Gün ola şen ola. Gün ola o ola.

Bazen bazeni aratıyor. Bazen bazı şeyler oluyor. Bazen bahsedilecek biri kalmıyor. Bazen biz oluyoruz. Bazen sen geliyorsun. Bazen ışık oluyor her taraf. Bazen siyahın içindeki beyazı görüyorum. Bazen okyanusları geçiyorum. Bazen bulutlarla uçuyorum. Bazen sadece bekliyorum. 

Vedalar vardır; yeniden görüşebilmek için. Vedalar vardır; yıllardır söyleyemediklerini söylemek için. Vedalar vardır; yıllardır söyleyemediklerini yine söyleyememek için. Vedalar vardır; yıllardır duymak istediklerini duymak için. Vedalar vardır; virgül bırakmak için. Vedalar vardır; nokta bırakmak için. Vedalar vardır; veda etmek için. Vedalar vardır; yeni başlangıçlar için..

Düşünüyorum.  Düşünceler geçiyor bir bir.  Düşünüyorum.   Düşüncelerin akıp gittiği yerdeyim.  Düşünceler. Berrak, sıralı, aydınlık. Sesler duyuyorum her yönden.  Sesler; en güzelinden.  Sımsıcak, akıcı, duru. Geldim. 'Gitme' demiştim.  Geldim. Aydınlık bir düzlükte geldim. Gitmediğin için teşekkürler.

Aynalar... Güzeli yansıtan, güzeli gösteren aynalar... Aynadaki resmi tutabilmek.  Gülersen gülen, ağlarsan ağlayan aynalar. Saçını tararsan tarayan aynalar... Konuştuğunda konuşan, sustuğunda susan aynalar... Sen yoksan, olmayan aynalar...

Gözlerim mi görüyor seni? Görünen gözlerim mi? Bakan mı sensin? Gören mi? Görünen mi oluyorum? Gören mi? Gören mi? Görünen mi?Görende görünen, görünende gören. Değer aynı. Bir. Gören aynı. Bir. Sende kayboldum. Sende Var oldum. 

Güneş; alabildiğine aydınlık. Güneş; alabildiğine ışık. Güneş; alabildiğine enerji. Damla damla süzülür pencereden. Her damlası bir dünya, her damlası bir evren. Kimbilir belki sonsuzluk... Açılır huzmeler. Seçilir nokta nokta. Düşer suya aydan. Yıldızlar kümesi. Nefes nefese. El sallıyor Jupiter. Güneş; alabildiğine ısıtıyor alemi.

Gün akşam oldu.  Akşam; hüzün. Akşam; sonbahar. derler. Her zaman doğru mudur diye düşünüyorum. Cevap, Hayır.  Bazı akşamlar neşe, sevinç mutluluk olduğu gibi bazı akşamlarda hüzün olabiliyor. Bazı sonbaharlar hüznü hatırlattığı gibi, bazı sonbaharlar; neşe,sevinç ve mutluluğu hatırlatabiliyor. İsim, remiz, yer veya mekanlara sıfat takmak her zaman aynı sonucu vermeyebilir. En güzel an; bulunduğumuz an olsa gerek.

Yine gurbet... Yine gurbet... Yine gurbet...  Sılaya özlem.  Gurbette garip olmak. Santim santim yoklamak. Üşenmeden adımlamak.  Isıtmak yüreğinde. Pırıl pırıl olan bir yolu düşünmek. Yolun başında oluvermek.  Gurbet.  Sıla 'gel' der. Gurbet 'dur'. Sen ne dersin ey yar? 

Dert mi benim derman mı? Sen olmayınca benim. Ben olmayınca Sen. Güneş mi benim, ay mı? Güneşde Sensin  ayda Sen. Toprakda Sensin, rüzgarda. Havada Sensin, yıldızda. Ateş de Sensin, suda. Gül Sensin, bülbülde. Sevinçde Sensin, hüzünde.Dalda Sensin, yaprakda.

Anlatamadıklarım. Dile gelmeyenler. Sessiz haykırışlar... Su sessizliğini bozmuş, ateş alabildiğine yakıcı, yağmur sağanak, gök gürültü, yer sebil. Köşebaşları işaretli, yollar viraj, zemin ıslak. Tümdengelim, tümevarım derken yemyeşil vadi, bir damla su, çam kozalağı, altın sapsarı. Heybeye koydum hepsini, birde kendimi. Vakit gitme vakti...